Page 47 - Konya'nın Sazında Kırk Türkü
P. 47
38 | KONYA’NIN SAZINDA TÜRKÜ
Askerden döndükten sonra zor da olsa evlendim. Müzikle ilgilendiğim için o dönemki toplumsal
algıya göre kız vermiyorlardı. Ama en son bir müzisyenin kızıyla evlendim. Kayınpederim Hasan Hüseyin
Uyarel belediye personeliydi, başkan Yılmaz Kulluk’un sağ koluydu, kanun çalıyordu. O dönemde
belediyenin de bir müzik ekibi vardı. Bu ekip, misafirler için bir meclis kurar ve çalar, söylerdi. Udda
Mustafa Gürbilek, sazda Tat Ali Ağa, curada itfaiyeci Bahattin amca, kanunda kayınpederim ve bakkal
Kazım Ağa vardı. Ara sıra ekibe meşhur Kazanova da geliyordu. Benim düğünümün çetnevirinde bu
ekibin çalması uygun değildi. Etrafımdaki müzisyen arkadaşları davet etmiştim. Ama hiçbiri çetnevirime
gelmedi. Kendimi çok kötü hissettim ve ağlayacak seviyeye geldim. Misafirlerin karşısında mahcup
kaldığım için “ne olacak şimdi, ne yapacağım” diye düşünürken kapımız çalındı. Hemen açtım kapıyı,
bir de baktım ki Güvenç Köyü’nden Ahi amca. İnşaat ustasıydı ve ud çalıyordu. Yanında da cura çalan
arabacı Vehbi ağabey vardı. “Sen gelip bizi davet etmedin ama biz davetsiz de olsa duyduk geldik”
dediler. Utanarak özür diledim, ellerini öptüm ve içeri (baş köşeye) buyur ettim. Ahi amca udunu,
Vehbi ağabey curasını çıkardı. Başladılar çalmaya ve söylemeye. üç-beş hava okuyup çetnevir ortamımız
neşelenmişken “çağırın damadı gelsin” dediler. Ben mutfaktaydım, hemen gittim yanlarına, “Buyur Ahi
amca” dedim. “Biz ihtiyarız sen delikanlısın, otur şuraya türkü söyle, nazlanma” dedi. Başladım Konya
türkülerini okumaya. Kendi çetnevirimde de kendim okudum yani. Tarif edemeyeceğim şekilde coştu
çetnevir ortamım ve sabaha kadar sürdü. Bu vesileyle Ahi amca ve Vehbi ağabeye Allah’tan rahmet ve
bağışlanma dilerim.
Konya’da müzik, o dönemde ayıp sayılıyordu ve günah olarak görülüyordu, kınanıyordu.
Sazımızı çuvalın içine koyup saklayarak gidiyorduk gideceğimiz yere. Ama şimdilerde mesela Alaeddin
Tepesi’nin eteğinde elinde sazıyla, gitarıyla delikanlılar görüyoruz. Ayıplayan da yok kınayan da yok.
Bizlere annelerimiz, babalarımız müsaade etmiyordu. Bizler bu şekilde yetiştiğimiz için Konya’dan
çok fazla ünlü sanatçımız çıkmadı. Çıkanlar oldu elbette fakat onlar da Konya türküleri okumaktan ve
türkülerimiz üzerine çalışmaktan imtina ettiler. Bu yüzden Konya türkülerini müzik dünyasına, örneğin
TRT’ye fazla dahil edemediğimizi düşünüyorum. Ama yine de burada Konya sazına ve türküsüne hizmet
eden isimleri anmak istiyorum. Udîler: Hakkı Zambak, Kemal Pekçağlar, Çayırlı İbo, Kazanova, Ali
Korkal, Bıçakçı Osman, Fatih Çinioğlu, Tataroğlu Mehmet Ağa, Silleli Âma Mehmet Ağa. Kanunîler:
Memduh Derin, Silleli Mehmet Gönülal, Mehmet Ali Yağcı, Tepeköylü Mevlüt Belgen. Divan Sazlar:
Muharrem Ezder, Mestçi Selam, Tat Ali Ağa, Fındık Hüseyin Ağa, Yumurtacı Osman, Cevdet-Rafet