Page 50 - Konya'nın Sazında Kırk Türkü
P. 50
41
- Hadi hadi kapıyı kilitle gidiyoruz.
Neyse kalktık televizyoncuların yanına
gittik. Cura ve divan sazı çalmaları için Ali Korkal
ve dayısı Muharrem Ezder’i de getirmişlerdi.
Akortlar yapıldı, havaya girdim ve arkası geldi.
Sandıklı türküsünden başladık, Sille türküsüyle
devam ettik. Karakoyun’dan Turnalar’a, Bülbül’e
kadar okudum. Yarım saatten fazla sürdü, ben
okudum onlar kaydetti. Bu türküleri okuduktan
sonra o televizyon programı haricinde TRT’nin
türkü repertuvarı için de beni seçtiler.
1997 yılında TRT, beni İstanbul’a davet
etti. Daha önce Konya İş Bankasında görev yapan
Ünal Anadol’la iyi bir dostluğum vardı. Babası
Refik Anadol, Konya’da 40 sene ağır ceza hakimliği
yapmıştı. Emekli olunca da Maltepe-Kartal
civarında ev almışlardı. Ünal da ailesiyle İstanbul
İş Bankasına gitmişti. Hatta İstanbul’da evlenirken
davetiye de yollamıştı ama düğüne gidememiştim. TRT’nin daveti üzerine kaynak kişi olarak gittiğim radyo
TRT’nin bu daveti vesilesiyle İstanbul’a gidecek binasının önünde.
olunca Ünal’a ufak bir hediye alarak gittim. Garajda beni hanımıyla karşılayıp evlerine götürdüler. Bir gün
orada konakladıktan sonra ertesi gün beni TRT binasına götürmek üzere Süleyman Şenel geldi. TRT’ye
gittiğimizde Konyalı ney sanatçısı Çiloğlan karşılamıştı. Binanın mescidinde namazlarımızı kıldıktan sonra
hazırlıklar yapıldı ve kayıtlar alınmaya başladı. TRT’de bana eşlik eden baş sazlar Tuncer İnan, Mehmet
Erenler, Yücel Paşmakçı gibi on iki kişi vardı. TRT repertuvarına kaynak kişi olarak beni yazdıkları beş
farklı türkü okudum. Bu kitaptaki kırk türkünün içerisinde onlar da bulunmaktadır.
Bizim türkülerimizin diğer vilayetlerin içerisinde yeri ayrıdır aslında. Saz ve söz açısından Konya
türküleri ayrı bir ekoldür. Bu yüzden Konya türküsü okumak her sanatçının harcı değildir. Konya’da
doğmayan, Konya dilini ve şivesini bilmeyen Konya türküsünü okuyamaz. Konya türkülerinde ağız,